TÖB SEN: ÇOCUKLARIMIZI GERİCİ ZİHNİYETLER KARŞISINDA KORUYACAĞIZ

İsmailağa Cemaati'ne bağlı Hiranur Vakfı'nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel'in kızı H.K.G.'nin, babasının kendisini 2002'de altı yaşındayken imam nikahıyla ‘evlendirdiği' ve çocukluğu boyunca her gün cinsel istismara uğradığını belirterek şikâyetçi olmasıyla ortaya çıkan skandal sadece bir cinsel istismar vakası olarak kabul edilmemelidir.

Bir bireyin çocukluğu boyunca üstelik ‘ailesinin onayıyla’ istismara maruz bırakıldığına dair beyanları istismar, tecavüz ile anılan cemaat ve tarikatların ,çocuklara özelliklede kız çocuklarına yönelik tehlikenin korkunç boyutlara ulaştığını apaçık göstermektedir. Bu aynı zamanda bu tür yapıların dokunulmaz olduklarını ve yargının müdehale edemediği alanlar olduğunun kanıtıdır.Kaldıki somut suç unsuru olmasına rağmen iki yıl boyunca dava açılmamıştır.

Öte yandan Eğitim sistemimiz, Proje adı altında MEB, dini vakıf ve cemaatler eliyle örgütlenmeye çalışıldığı bir alan haline gelmiştir. Her türlü bilimsellikten uzak tamamen ideolojik hedeflerle şekillendirilmeye çalışılan eğitim sistemimizde buna benzer vakalar geçmişte olduğu gibi bundan sonrada yaşanacağı ortadadır.Geçmişte yaşanan Uşşaki Tarikatı şeyhi Fatih Nurullah Şağban, Sakarya Akyazı'daki dergahta, müritlerinden F.A'nin kızı 12 yaşındaki Y.A'ya defalarca cinsel istismarda bulunması, Gaziantep’te ilkokul 3'üncü sınıf öğrencisi 9 yaşındaki B.E.K., “Kadiri Tarikatı”na ait “Hasan Hoca İlim Vakfı Yatılı Kuran Kursu”nda, vakıf öğrenci sorumlusu E.K.'nın tecavüzüne uğraması , cemaat ve tarikatların ciddi biçimde denetlenmesinin gerekli olduğunu göstermektedir. .

Evlilik yaşının 12’ye düşürülmesini isteyen Diyanet İşleri Başkanlığı, cemaat ve vakıflarla ısrarla iş birliği yapan Milli Eğitim Bakanlığı, bu söylem ve uygulamalardan vazgeçmelidir.Ayrıca iktidar bu davayı sahiplenip,net biçimde tavrını koymalıdır.Çocukların cinsel ve fiziksel istismarı sadece kınama açıklamaları ile gecistirilemez.Bu olay münferit değildir.Bu vakaların son 10 yılda yüzde 700 oranında artmış olması bunun en büyük kanıtıdır.

YETKİLİLERE SORUYORUZ:

-Bu olayda takınacağınız tavrın Aladağ Yangı'nndakı tavrınızdan farkı olacak mı?

-Basına yansıyan bu insanlık dışı olay dışında bu tarikatın benzer vukuatları var mı?

-Bunun tespiti için etkili bir soruşturma yapacak mısınız?

-Bu olayların sıkca yaşanıyor olması yeterince önlem almadığınızı göstermektedir.Bundan dolayı vicdani ve hukuki sorumluluk hissediyor musunuz?

TÖBSEN YÖNETİM KURULU