AES, Öğretmenlik Meslek Kanunu İçin Talep ve Önerilerini İletti
Daha önce hiç bir paydaştan görüş alınmadan 12 madde halinde çıkarılan; amaç, kapsam ve içerik maddelerini çıkarınca sadece 3 maddeden oluşan Öğretmenlik Meslek Kanunu TBMM'den noktası değişmeden geçmiş ve 14.02.2022 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmişti.
İlk günden itibaren Anadolu Eğitim Sendikası olarak gerçek bir Öğretmenlik Meslek Kanunu'na ihtiyaç olduğunu ve bunun öğretmenlerin yetiştirilmesinden emekliliğine kadar olan süreci barındıracak şekilde tüm paydaşların katkısı ile yapılması gerektiğini ifade etmiştik.
Anayasa Mahkemesi'nin bazı iptal hükümleri doğrultusunda bu kanunda yapılacak değişiklik için sendikamıza gelen yazı ile görüş ve önerilerin istenmesi önemlidir. Bakanlığımızın bu tutumu için teşekkür ediyor, paydaşların sürece katılmasını önemsiyoruz.
Anadolu Eğitim Sendikası olarak öğretmenlerimizin hak ettiği bir meslek kanununun oluşması için talep ve önerilerimizi MEB ile paylaştık.
GERÇEK BİR ÖĞRETMENLİK MESLEK KANUNU’NA İHTİYAÇ VARDIR
Sağlıkta Tabipler Odası, adalette Barolar gibi, eğitim hizmetinde de bir üst öğretmen örgütlenmesinin kurulamamış olmasının eksikliğini duyuyoruz. MEB 23 Ekim 2018 tarihinde 2023 Eğitim Vizyonunda Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun çıkarılacağını söylenmiş, 2022 yılında 12 maddeden oluşan Öğretmenlik Meslek Kanunu çıkarılmış ancak bu öğretmenlerin gerçek ihtiyacını karşılamaktan uzak kalmıştır.
Gerçek Bir Öğretmenlik Meslek Kanununa Neden İhtiyaç Var?
Eğitim aynı zamanda yurttaş yetiştirme projesidir. Eğitim sistemlerinin temel elemanı, yurttaşların bilinçlenmesinde, ülkenin ilerlemesinde ve her alanda gelişmesinde temel rol öğretmenlerindir. Bireyden topluma her alanda gelişme ancak nitelikli, liyakatli öğretmenler eliyle olur. Öğretmenlik bu öznel görev nedeniyle diğer mesleklerden ayrı konumlandırılmalıdır. Her hangi bir lisans hatta ön lisans programını bitiren herkesin öğretmenlik yapabileceği noktasına indirgenen meslek; işlevi, önemi, liyakat zorunluluğu ve toplumsal algıda karşılığı dikkate alınarak yasal bir güvenceye kavuşturulmalıdır.
Uluslararası Hukuk Güvencesinde Öğretmenlik Mesleği
ILO/Unesco Ortak Belgesi, Öğretmenlerin Statüsü Tavsiyesinde;
Öğretmenlerin statüsü, eğitim alanında ulaşılacak amaç ve hedefler göz önüne alınarak, bu konudaki gereksinmelere yakışır (uygun) olmalıdır; bu amaç ve hedeflere ulaşılması için, öğretmenler hakça bir statüden yararlanmalı ve öğretmenlik mesleği, hak ettiği kamusal saygınlığı görmelidir.
Öğretmenlerin çalışma koşulları, eğitimin en yüksek derecede etkililiğini sağlayacak nitelikte olmalı ve öğretmenlere, kendilerini tümüyle mesleksel uğraşlarına adama olanağı vermelidir.
Öğretmenler, mesleki durumlarını ya da kariyerlerini etkileyecek nitelikteki keyfi eylemlere karşı etkili bir biçimde korunmalıdır.[1]ifadelerine yer verilmiştir.
Ayrıca;
Mesleklerini icra ederken, öğretmenlerin akademik özgürlükten yararlanmaları sağlanmalıdır.
Bireyin gelişimi ve eğitim sistemi üzerine öğretmenlerin yapacakları tavsiyelerden önemli ölçüde yararlanılmalıdır.
[1]Öğretmenlerin Statüsü Tavsiyesi,1966 Ilo / Unesco Ortak Belgesi
Tüm bu bilgiler ışığında;
Öğretmenlik eğitim alanının en önemli öznesidir. Bir ya da birkaç kanun içerisine sıkıştırılarak öğretmenlik ile ilgili hususların düzenlenmeye çalışılması doğru değildir. Sürekli değişikliklerin yapıldığı eğitim sistemimizde, bürokratik açıdan da bir karmaşa hakimdir. Bazı hususlar 1739 Sayılı Kanunla, bazıları 657 Sayılı Kanunla, bazıları da diğer mevzuatla düzenlenmesi nedeniyle sistem karmaşık bir hal almıştır.
Mevcut durumda öğretmenlik mesleği 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nda tanımlanmış, aynı kanun içerisinde, okul bina ve tesislerine, eğitim araç gereçlerine, örgün ve yaygın eğitim kurumlarına yer verilmiştir.
Öğretmenliği diğer memurluklardan ayırmak, öğretmenlere akademik, bilimsel özgürlük sağlamak, görevin önemini vurgulamak, öğretmenlerin hakça bir statüden yararlanmasını ve hak ettiği kamusal saygınlığı kazanmasını sağlamak amacı ile öğretmenlerin ihtiyaçlarını karşılayacak gerçek bir Öğretmenlik Meslek Kanununa ihtiyaç bulunmaktadır. Anayasa Mahkemesi’nin ÖMK ile ilgili vermiş olduğu gerekçeli karar sonrası bir fırsat olarak tüm paydaşların içerisinde olduğu yeni düzenlemeleri içerecek olan kanunu önemsemekteyiz.
Anadolu Eğitim Sendikasının Öğretmenlik Meslek Kanunu İçeriğine Dair Talep ve Önerilerimiz Şu Şekildedir:
657 sayılı Devlet memurları kanunundaki haklar aynen korunmalıdır.
1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunundaki genel amaçlar korunmalıdır.
Bu kanun öğretmenlerin yetiştirilme, atama, yer değiştirme, görevde yükselme, eğitim, sosyal, ekonomik ve özlük haklarıyla, dayanışmalarına ilişkin düzenlemeleri kapsamalıdır.
Öğretmenler arasında ücretli, geçici, sözleşmeli, kadrolu ayrımı olmamalı; tüm öğretmenler kadrolu olmalıdır.
Göreve başlama ve görevde yükselmelerde sözlü sınav(mülakat) kaldırılmalıdır. Ehliyet ve liyakat dikkate alınmalıdır.
Öğretmenlerin mesai dışındaki eğitim, eğitime hazırlık, sınav, ders görevleri vb. görevleri isteğe bağlı ve ücretli olarak gördürülmelidir.
Yoğun hazırlık, emek ve sabır gerektiren öğretmenlik mesleği, birçoklarının sandığı gibi yalnızca sınıfta ve yılda 9-10 ay yapılan yarı zamanlı bir iş değildir. 10 yıl ve üzeri kıdemde öğretmenlerin yarıdan fazlasında pek çok hastalığın kronikleşmesi tesadüf değildir. Öğretmenlik; sorumluluğu kadar emeği de yoğun bir uzmanlık alanıdır, ihtisas mesleğidir.
Öğretmenlik mesleği kutsal bir meslek olmanın yanında yoğun emek harcanan, bedenen ve zihinsel olarak yorucu mesleklerin başında gelmektedir. Tüm bu nedenlerle öğretmenlere 4 yıla 1 olacak şekilde yıpranma payı verilmelidir...
Aylık karşılığı okutulacak zorunlu ders saatlerindeki adaletsizlik giderilmeli ve tüm branşlar 15 saat üzerinden değerlendirilmelidir.
Öğretmen ve idareci maaşlarında çalışma bölgesi ve kurum bazında hizmet güçlüğü tazminatı tanımlanmalıdır.
Çalışma güçlüğü olan okullarımıza tazminat verilmelidir. Sendikamız çalışma bölgelerinin hatta eğitim kurumlarının tek tek çalışma güçlüğü bakımından derecelendirilmesi, bu derecelendirmenin her yıl güncellenmesi gerektiğini savunur. Tazminatlar da bu şekilde güncellenerek bu bölgelerde istekli çalışmayı esas alır. Bölge ve kurum puanı belirlenirken mahalli idareler, okul aile, veli birlikleri, sendikalar da il idare kurullarında temsil edilmelidir. 3 yıl üst üste çalışma koşulları daha iyiye doğru evrilmeyen kurumların durumu, ihtiyaçları sorgulanmalıdır. Mahrumiyet Ödeneği ve Zorunlu Bölge Tazminatı sığınmacı öğrenci ağırlıklı sınıfların öğretmenleri de bu kapsama alınmalıdır.
Öğretmen yetiştirme detaylı olarak ele alınmalı; ortaöğretimden itibaren mesleğe yönlendirilmeli ve Anadolu Öğretmen Liseleri tekrar açılmalıdır. Eğitim fakültelerinde ihtiyaç kadar öğretmen adayı alınmalı ve mezun olduktan sonra yıllarca atama beklememelidir. Eğitim fakültesi dışındaki bölüm mezunları öğretmen olmamalıdır.
Eğitim Fakültelerine girebilmek için başarı sıralaması yukarıya çekilmeli, ülke genelinde ilk 100 bine giren öğrencilerimiz eğitim fakültesine girebilmelidir.
Atama ve yer değiştirmelerde takvim ve periyot önceden belirtilmedir. Asıl olan özür grubu hariç tüm atama ve yer değiştirmelerin öğretim yılı sonunda, tatil döneminde yapılmasıdır. Bundan önce yapılmış ara dönem atamaların muhataplarını kapsayacak şubat dönemi tayinlerine kazanılmış hak kapsamında izin verilmelidir. Buçuklu çalışma süreleri yerine tam çalışma yılları tanımlanarak eski dönem kargaşası azaltılarak bitirilmelidir. Aile birliği, sağlık ve özel / olağanüstü haller kapsamında tayinler bu sınırlamanın dışında tutulur.
Eğitim çalışanlarının okul öncesi eğitim çağındaki çocukları için yeterli okul öncesi eğitim kurumu olmalı ve eğitim çalışanları bu kurumlardan ücretsiz yararlanmalıdır.
Ödüllendirmelerde objektif kriterler dikkate alınmalı, alanında ekstra çalışma yapan öğretmenlerimiz ödüllendirilmeli.
Ek ders ücretleri katsayısı en az %100 artırılmalı ve vergiden muaf olmaldıır.
Her eğitim öğretim başında verilen hazırlık ödeneği bir maaş tutarında tüm eğitim çalışanlarına verilmelidir.
24 Kasım’da öğretmenlerimize bir maaş ikramiye verilmelidir.
Okul sendika temsilcilerinin okul yönetiminde söz sahibi olmaları ve yönetime katkı sağlayabilmeleri için düzenlemeler yapılmalıdır.
Hizmetiçi eğitimi gerekçe ve içeriğinde mutlaka “öğretmenin ihtiyacı ve talebi” gözetilmelidir. Gereksiz ve göstermelik hizmetiçi eğitimler kaldırılmalıdır. İhtiyaç olan eğitimlerin hangi kurumlar tarafından nasıl verileceği kadar neye ihtiyaç duyulduğunun doğru tespiti de önemlidir. Eğitim verecek kurumlara sendikalar, konular içine sendikal haklar eklenmelidir.
Bir çok farklı statüde çalışan öğretmenleri bir de uzman-başöğretmen diye ayırmaya gerek yoktur. Öğretmen tek statüde KADROLU öğretmen olarak görev yapmalıdır. Mesleğimiz özünde ve yasal zeminde bir kariyer ve uzmanlık gerektirmektedir. Bu konuda unvanlara gerek duyulmaksızın çalışılan süre kıstas alınmalıdır. Lisansüstü bir eğitimi başarıyla tamamlamış öğretmenler için beklemeksizin uzmanlık için öngörülen tazminat verilmelidir. Lisansüstü eğitimin özendirilmesi, kolaylaştırılması ve desteklenmesinin önemi büyüktür.
Öncelikle en düşük memur maaşının öğretmen maaşı olduğu günümüzde öğretmenlerin ücretleri diğer memurlardan ayrıca artırılmalı, öğretmenlikte 5 yılı dolduranlar uzmanlık, 15 yılı dolduranlar ise başöğretmenlik için öngörülen tazminatlardan yararlanmalıdır.
Öğretmenlik mesleğinin bir ihtisas mesleği olduğu düşünüldüğünde öğretmenlerin ayrı bir ünvana ihtiyaçları yoktur. Ünvana gerek duyulmadan, gerek öğretmenler odasında gerekse veli ve öğrenci gözünde ayrıma gerek duyulmadan sadece tazminatların verilmesi öğretmenler için yeterlidir.
Bakanlığımız personelinin akademik unvanlar alabilme ve kullanabilme olanakları için yasal düzenlemelere de ayrıca ve acilen ihtiyaç vardır.
Anadolu Eğitim Sendikası
UYARI:
Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Öğretmenmeb.com.tr İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.