BENİ HAYALLERİMDEN AYIRMA

BENİ HAYALLERİMDEN AYIRMA
Yıllar boyunca milletçe özlemini çektiğimiz hayallerimize kavuşmamıza engel olan o gizli ele, artık bu sefer izin verme!

Türkiye’de ne zaman devlet ve millet hayrına güzel işler yapılsa, gizli bir el devreye girer ve o güzel işlere engel olmaya çalışır. Bu nedenle necip milletimizin refaha, huzura ve mutluluğa ulaşması hep ötelendi. Sonuçta halkımızın hayalleriyle buluşması hep başka bahara kaldı.

Şakir ZÜMRE, Türkiye’nin ilk özel sektör savunma sanayii fabrikasını kurdu. Uçaklarımızın ve deniz altılarımızın kullandığı ilk bombaları üretti. Yerli savunma sanayimizin gelişmesi birilerin çıkarına dokunmuş olacak ki gizli bir el devreye girerek silah üretimi soba üretimine dönüştürüldü. Aslında yapılmak istenen Türkiye’nin büyük hayallerini küçücük sobanın içerisine hapsetmekti.

Nuri DEMİRAĞ; “Zafer uçakların kanatlarındadır.” sözünden yola çıkarak Türkiye’nin ilk uçak fabrikasını Beşiktaş’ta kurdu. Fabrikada onlarca uçak üretti ve açtığı Gök Okulunda yüzlerce pilot yetiştirdi. Başkalarından lütuf beklemeden memleketin ihtiyacı olan tayyareler öz kaynaklarla üretilmesini hazmedemeyen gizli bir el devreye girerek uçak fabrikasını kapattırdı. Aslında yapılmak istenen Türkiye’nin hayallerini yerlerde çürütmekti.

Nuri KİLLİGİL, Sütlüce’deki fabrikasında; tabanca, top, havan ve uçaksavar mermileri üreterek milli harp sanayisinin gelişmesine katkı sağlamıştır. Üretilen mühimmatın yurt dışına da ihraç edilmesi, küresel silah lobilerini rahatsız eder ve gizli bir el devreye girerek fabrikada yangın çıkarır ve milli servet kül olur. Aslında yapılmak istenen Türkiye’nin hayallerini yakmaktı.

Eskişehir’de 30 mühendis ve 200 işçi kaporta üzerinde geçirdikleri birkaç saat uykuyla sadece 130 günde yapılmaz denileni yapmışlardır. Üretilen Devrim otomobili görücüye çıkmak üzere Ankara’ya gönderildi. Bu aziz milletin makûs talihinin değişmemesine direnç gösteren gizli bir el devreye girerek araca yakıt ikmali yapılmadan tören alanına getirilir. Yakıtı olmayan araç yüz metre gittikten sonra durur. Aslında yapılmak istenen Türkiye’nin hayallerini durdurmaktı.

Üniversite kampüslerinde gençler, birlik ve beraberlik içerisinde Tam Bağımsız Türkiye hayallerini kurdukları 70’li yılların ortalarında gizli bir el devreye girerek gençlerimizi sağ-sol kamplara ayırdılar ve kardeş kardeşi birbirine kırdırdılar. Aslında yapılmak istenen gençlerimizi hayallerinden ayırmaktı.

Aselsanda yerli ve milli yazılım başta olmak üzere Türkiye’yi çağ atlatacak ileri teknolojiler birbiri ardı üretilmeye başlandığı bir esnada gizli bir el devreye girerek göz bebeğimiz olan o genç dimağları intihar süsüyle hayattan kopardılar. Aslında yapılmak istenen Türkiye’yi hayallerinden koparmaktı.

2007 yılında esrarengiz bir uçak kazasında hayatlarını kaybeden Prof. Dr. Engin ARIK ve ekibi, Türkiye’nin enerji devi olmasını sağlayacak toryumdan nükleer enerji projesine kendilerini adamışlardı. Bu proje hayata geçtiğinde Türkiye, enerjide dışa bağımlılıktan kurtulmuş olacaktı. Türkiye’nin nükleer güç olmasını istemeyen gizli bir el devreye girerek bu projeyi engelledi. Aslında yapılmak istenen Türkiye’nin hayallerini engellemekti.

Türkiye komşularıyla karşılıklı saygıya dayalı iyi ilişkilerini sürdürdüğü bir dönemde o gizli el bu sefer de güney komşumuz Suriye’de iç karışıklık çıkardı. Bu süreçte asıl amaç, Sionizmin Arz-I Mev’ud politikasına hizmet edecek güney sınırımız boyunca Akdeniz’e kadar uzanan koridorda bir uydu devleti kurmak. Aslında yapılmak istenen Türkiye’nin hayallerinin önüne set çekmekti.

Türkiye’ye biçilen rol, küresel güçlerin çıkarlarına hizmet etmekti. Tarihi gerçeklerle örtüşmeyen bu rolü, daha fazla kabullenmemiz bizden beklenemezdi. Türkiye, uluslararası arenada artık oyun kurucu rol üstlendi. Türkiye, gönül coğrafyasının ve tüm dünya mazlumlarının sesi ve umudu oldu. Ülkemize yönelen tehditleri kaynağında kurutacak yeni konsepte geçildi. Bu zihniyet değişimini sekteye uğratmak için yine o gizli el devreye girerek gezi olaylarıyla başlatılan süreç 15 Temmuz hain darbe girişimine kadar devam etti. Milletin ferasetiyle Türkiye’ye diz çöktürme çabalar bertaraf edildi. Aslında yapılmak istenen Türkiye’nin hayallerini yok etmekti.

Bugüne kadar hayallerinin peşinde koşan milletimizin önüne hep taş konuldu. O taşlara takıldık ve düştük. Ama asla umutsuzluğa kapılmadık. Düştüğümüz yerden tekrar silkelenerek ayağa kalktık ve hayallerimizin peşinde koşmaya devam ettik.

Artık bu sefer o gizli elin, çocuklarımızın ve gençlerimizin; semalarımızda 5’inci nesil milli muharip uçaklarımızın, denizlerimizde uçak gemilerimizin ve karada yerli otomobillerimizin ve daha nice hayallerine kavuşmalarına engel olmasına izin verme!

Yeniden Güçlü ve Büyük Türkiye için, yeni başarı hikâyeleri yazmak için, yıllarca engellenen hayallerimize kavuşmak için ve çocuklarımıza yaşanabilir bir Türkiye bırakmak için; Devlet ve millet el ele, gönül gönüle ve hep birlikte çok çalışmaya ve çok üretmeye hiç durmadan ve yorulmadan devam edeceğiz.

Yıldırım DEMİRCİ

HABERE YORUM KAT

UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.